...::: Ordu :::...
Bir inci Gerdanliktir Karadeniz'e Dizilmis. Yasamdir, Asktir Ordu Sevdasi ...
Akkus, Aybasti, Camas, Catalpinar, Caybasi, Fatsa, Golkoy, Gurgentepe, Gulyali, ikizce, Kabaduz, Kabatas, Korgan, Kumru, Mesudiye, Persembe, Ulubey ve Unye' dir. Sahilden itibaren guneye dogru yukselerek derin vadiler meydana getirmek suretiyle uzanan Karedeniz sira daglari engebeli yuzey sekillerini olusturur.
ORDU ILI
Yuzolcumu : 6.001 km2
Nufus : 830.105 (1990)
il Trafik No : 52
Doganin tum guzelliklerinin comertce sergilendigi bir belde olan Ordu, deniz turizmi imkanlari bakimindan Dogu Karadeniz bolgesinde en sansli il durumundadir. Bolgenin en temiz kumu ve bolgenin en uzun kiyi seridine sahiptir. Kiyi seridinde, birbirinden guzel koylar, dogal ve saglikli plajlar ve cesitli mesire yerleri mevcuttur. Yesil ile mavinin hunerlice kucaklastigi sehri; sair su dizelerle anlatmaya calismistir.
iLCELER
Ordu ilinin ilceleri; Akkus, Aybast, Camas, Catalpinar, Caybasi, Fatsa, Golkoy, Golyali, Gorgentepe, ikizce, Kabaduz, Kabatas, Korgan, Kumru, Mesudiye, Persembe, Ulubey ve Unye'dir.
Aybasti : Aybasti, tarihsel kalintilar acisindan zengin bir ilcedir. Karacali Kilisesi, Sefalik Koyu Hamam kalintilari, Seyh Hasan, Kumbet Evliyasi, turbeleri ve ziyaret yerleriyle Persembe Yaylasi gorulmeye deger yerlerdir.
Fatsa : Dogal yer alti kaynaklari acisindan sansli olan ilcede, Ãâ€Ã‚°lica kasabasinda sifali su bulunmaktadir. Bu suyun romatizma, bel agrisi, bobrek rahatsizligi gibi hastaliklara iyi geldigi bilinmektedir. Elmakoy'de bircok hastaliga sifa oldugu bilinen Acisu bulunmaktadir. Kiz kulesi, cinar ve ulu agaclar, Goregi manastiri, Cingirt kaya ve Gaga golu ilcede gorulmeye deger yerlerdir.
Gurgentepe : Gurgentepe tarihsel acidan zengin kalintilara sahiptir. Tikenlice koyu magara mahallesinde 11 adet kaya mezari vardir. Bolgede Hidrellez senlikleri uzun yillardan beri bu ilcede yapilmaktadir.
Kabaduz : ilce Ordu'nun
Kabatas : ilce merkezi Ordu'ya
Kumru : Dikkate deger etkinlik Duzoba Yayla Senlikleridir. ilce dogal yapisi bakimindan yayla turizmine cok elverislidir.
Mesudiye : Mesudiye'de yaylacilik gelenegi surmektedir. Adindan en cok soz ettiren yaylalar Keyfalan ve Tastekne'dir. Yayla ve kultur senlikleri ile Vosvos senliklerinin bir bolumu bu yorelerde gerceklestirilmektedir. Meydanduzu senlikleri de yayla turizmine bir ornektir. Mesudiye, eski yerlesme sahalari, hoyukleri, tumulusleri ile Ordu'nun hemen her donemine ait en cok tasinmaz kultur varliklarina sahip bir ilcedir.
Persembe : Ordu'ya
Ulubey : il merkezine
Unye : Unye Kalesi, Kaya Mezari, Tozkoparan Kaya Mezari, Hamamlar, Yunus Emre ziyaretgahi ve tescili bulunan sivil mimarlik ornekleri , Unye-Niksar ipek Yolu, Camlik, Cakirtepe, Cinarsuyu Tesisleri, Asar Kaya Milli Parki, dogal plajlar ve Acisu mevkii gorulmeye deger yerlerdir. Ayrica, ilcenin kiyi kesiminde turistik tesis, kamp yeri ve pansiyon isletmeciligi de son derece gelismistir.
HEKIMOGLU
Hekimoglu derler benim aslima
Aynali martin yaptirdim da (narinim) kendi neslime.
Hekim oglu derler bir kucuk usak,
Bir omuzdan bir omuza (narinim) on arma fisek.
Konaklar yaptirdim mermer direkli,
Hekimoglu dedigin de (narinim) aslan yurekli.
Konaklar yaptirdim dosetemedim,
Unye Fatsa bir oldu da(narinim) bas edemedim.
Unye Fatsa arasi Ordu'da kuruldu,
Hekimoglu dedigin (narinim) o da
Ordu kaleleri
Bolaman Kalesi
Dogu karadeniz kiyisinda zincirleme bir sekilde uzanan Kalalerden olup gozetleme ve karakol gorevi ic ve dis kale olmak uzere iki bolumden olusmaktadir.Kaleye rampali bir ypldan cikilmaktadir. ic kale,kalenin bati ucunda yer almakta olup duvarlar oldukca yuksek tutulmus,muntazam kesme taslar kullanilmistir.icinde bazilike planli kucuk bir sapel bulunmaktadir.Kalenin uc giris kapisindan birisi bu bolumde yer almaktadir.ic kale uzerine 18.yy'da ahsap bir konak yapilmistir.Kademoglu konagi olarak bilinen bu ev,ic kale uzerine cift cumbali olarak yapilmistir.Karadeniz bolgesinin onemli konaklarindan biri olup,kultur bakanliginca restore edilmektedir.
Yeni sayaca Kalesi
Ulubey ilcesi,Yeni sayaca koyunde yer almaktadir.Yorede kazanci kalesi olarak bilinmektedir.Oldukca tahrip olan kale,Cevreye hakim yuksek kayaliklar uzerine kurulmustur.Kale sur duvarlarindan gunumuze pek bir sey kalmamistir. Ancak sarnic ve yapi kalintilari,duvar temel izleri hala gorulmektedir.Yine kale yerlesim sahasinda canak comlek kalintilarina rastlanmaktadir.
Goller Koyu kalesi
ilimiz catalpinar ilcesi,Goller koyu sinirlari icerisinde yer almaktadir.Cevreye oldukca hakim bir yerde ana kayaliklar uzerine kurulmustur.Kalede az sayida sur kalintilari,sarnic ve iskan yerlerinin izleri halen fark edilmektedir.
Kalekoy Kalesi
Mesudiye ilcesine 6 km uzaklikta Kale koyu sinirlari icinde yer alir.Kale kuzeyinden guneye dogru yukselen ana kaya bloklari uzerine kurulmustur.Burada buyuk sur duvarlari Kumbet kalintilari ve tarihi mezarlardan olusan kultur varliklari gunumuze kadar gelmistir.
Meletios kalesi
Meletios kalesi,mesudiye ilcesine
Golkoy Kalesi
Golkoy ilcesi Kale mahallesinde yer almaktadir.Kale tek kapili,genis bir alana sahiptir.Duvarlari kucuk moloz taslarla Horasan harci ile yapilmistir.Kale cevreye hakim kayalar uzerinde gozetlemeye ve savunmaya el verisli bir durumdadir. Giris kapisina onu dar bir yerden ulasilmaktadir.Girisin solunda silindir sekilli bir burc ve gozetleme kulesi vardir.Bu kisimdaki duvarlar yer yer tahrip olmustur.
Unye Kalesi
Unye ilce merkezine 7 km .Kadar uzaklikta Kale koyu sinirlari icerisindedir.300-400 metre yukseklikteki kalenin cesitli devirlerde kullanildigi bilinmektedir. Kale icinde iki adet yeralti dehlizi ile cok derin sarnic bulunmaktadir. Kale sur duvarlari horasan harci ve moloz taslardan yapilmis olup bir kismi yikilmistir.Buradan ilce yerlesimi ve deniz rahatlikla gorgle bilmektedir.Kale eteklerinde yer alan koy evleri ise dogal guzelligi sergilemektedir.


FATSA'NIN TARIHI (eski MO.V-VI ve 1948 arasi)
Ordu ilinin en zengin tarihi bolgelerinden biri; hic suphesiz fatsa ilcesidir.Bu ilce topraklarinda M.O.V-VI.yuzyillardan itibaren kalip adli kavimler yasamakta idiler. Milletlerin ,Karadeniz sahillerinde koloniler kurmaya baslamasiyla, Fatsa bolgesinde de M.O.V.yuzyilda SiDE adiyla ufak bir iskele kurulmus, simdiki Bolaman Nahiye merkezindeki yarimada uzerinde kurulan side, cografi durumu, tabii limana sahip olusu nedeniyle kisa zamanda, cesitli ticari esyanin depolandigi ve gemilerin barindigi gelismis bir liman kasabasi haline gelmistir. Fatsa ilcesinin topraklarinda, bu devirlere ait eserleri cokca gormek mumkundur.Cingirt Tepedeki M.O.V-VI.yuzyila ait magara ve kalintilar ve Bolaman civarindaki Sahil Magaralari da bunlar arsindadir.Fatsa topraklarinda PONT Devletinin kurulus devirlerine ait bina kalintilari, gozetleme, barinma, siginma yerleri, yer alti ve kayalara oyulmus magaralar bulunmaktadir. Fatsa'nin tarihi sahnesinde onemli bir yer almasi miladi 1.yuzyilda baslar.Mitrilat'in olumunden sonra;(M.O. 125-63) oglu II. Farmak, Roma'ya bagli bir kral olarak por. Devleti'nin basina gecti.II.Farmak (M.O.65-42) bugunku Fatsa'nin bulundugu yerde hukumdarligini surdururken, Roma'nin ic karisikalrindan faydalanarak idaresini genisletmeye ve Roma'dan ayrilmaya calismissa da buna muyafair olmamis sezer'in gonderdigi ordusuna Tokat'in Zile ilcesi yakininda yenilmis ve az sonra da idare elinden alinarak oldurulmustur.Sezar bu zaferini Roma'ya (Veni-Vidi-Vici )"gittim, gordum,yendim" kelimeleriyle kisaca bildirmis ve bu sozleri Zile'deki bir kaya'nin uzerine oydurulmustur. II.Farmak, Fatsa2nin eski hukumet binasinin simdiki binasinin simdiki Denizcilik Meslek Lisesi'nin oldugu sahada kizi FANIZAN adina bir sato insa ettirmistir.Bu satodan dolayi buraya uzun sure "Fanizan" adi verilmis, sonraki yuzyillarda "Fanise, Pisadisane, Pytane, Fac adlariyla anilan kasabada en son Fatsa adini almistir. II.Farmak'tan sonra bu bolgede ayni bir sulaleden gelme Polemon, hukumdarlik yapmistir.Polemon Lahocikya'da vali bulunan Zunun'un oglu olup, Mark Antuvan tarafindan Pont devletinin basina getirilmistir.Polemon, idare merkezini Fatsa'dan kadirmis Mitridatlar devrinde Side olarak taninan simdiki Bolaman (Kale)'a nakletmis ve buraya Polemenyum adini vermistir.Bu devreye kadar Bolaman cayinin adi sidonus iken, Polemonyumun gelismesiyle Polemon seklinde anilmaya baslanmis ve sonra Bolaman sekline donmustur. Polenyum , idari merkezinin bulundugu ufak ada uzerinde ,kalin ve yuksek duvarlarla cevrili bir kale yaptirmistir. Falen bu duvarlarin bakiyeleri olup, ada zamanla karaya birleserek, bir yarimada seklini almistir. Sur duvarlari uzerine HAZNEDAROGULLARI tarafindan, 17.y.y.da ahsap, buyuk bir kosk yaptirilmis olup, bu bina gerek mimari yapisi gerek bulundugu yerin tarihi eserlerle kapli olmasi bakimindan buyuk ilgi gormektedir.Polemonyum zamaninda Fatsa ilcesinde simdiki cezaevinin bulundugu yerde, buyuk sarayin insa edilmis olduguna dair bazi kayitlardan bahsedilmekte ise de, burasinin II.Farmak tarafindan yaptirilmis olmasi ihtimali daha kuvvetli olarak kabul edilebilir.Zira Polemonyum Fatsa'dan ziyade Bolaman Bolgesine onem vermis, Bolaman sirtlarinda bazi binalar yaptirmistir. Bugun bu bolgede rastlanan bazi kalintilarin bu devre ait oldugu bildirilmektedir.Polemonyum devrine ait oldugu sanilan onemli bir yapi da, Bolaman'la Yalikoy arasinda, sahilde muhtesem bir kule olarak insa edilmis olan Kiz Kulesi'dir. Halen ayakta olan bu kulenin gozetleme, icabinda siginma mahalli oldugu muhakkaktir. Polemonyum devrinde, Fatsa'dan Trabzon'a kadar uzanan sahil kismiyla, icerde Tokat ve Niksar bolgelerinin kapsayan bir sahaya, Pont Polemanyak adi verilmistir. Bolaman (Polemonyum) en parlak devirlerini Polemonyum'un zamaninda gecirmistir. Polemonyum, M.S. II. y.y. oldukten sonra yerine, oglu, yine Polemonyum adini tasiyan evladi gecmisse de couk yasta oldugu munasebeciyle, idareyi Piytuduris adiundaki annesi eline almistir. Bir sure bu sekilde idare edilen Pont Devleti, ikinci Polemonyum'un buyumesinden sonra idaresi altina girmisse de Neron zamaninda ikinci Polemon bu bolgeden uzaklastirilmistir. Bu olay Fatsa bolgesinde, bir asirdan fazla devam eden Pont Polemonyum Devleti'nin tarih sahnesinden silinmesine neden olmustur. (M.S. 63) Bundan sonra Fatsa topraklari Roma'ya bagli Duka'lik seklinde idare edilmistir. M.S. 391 yilinda Anadolu'ya giren Pecenek ve Kuman Turklerinin bu bolgeye kadar geldiklerini ve yerlesmeye basladiklari bilinmektedir. Hristiyanligin Anadolu'ya yayilmaya baslamasiyla, bu bolgede oturanm halk, cesitli tesirlerin altinda kalarak, bu dine intisap eylemistir. Dogu Bizans Devleti'nin butun Anadolu'ya hakim olmasiyla, Hristiyanligin genis surette yayilmis ve sahil bolgelerinde pek cok kiliseler insa edilmeye baslanmistir. Fatsa bolgesinde kalintilarina rastlanan bazi haberlerle, halen Bolaman'da kalenin icerisinde bulunan kilise de bu devirlerden kalmistir. Fatsa Bolgesi 13. y.y. sonlarina kadar Bizans ve Trabzon Rum Devleti topraklari icerisinde klmissa da Anadolu'nun Oguz Boylari tarafindan Futuhati sirasinda bircok Turk Boylari, bu bolgenin ic kisimlarina hakim olmuslar ve yerli Hiristiyan ahaliyi muslumanliga kazandirmislardir. Bunlardan en kalabalik bir topluluk olan Can Kavmi 11. y.y. musluman olarak bu bolgedeki oguz boylari arasinda erimistir. 13. y.y. baslarinda, sahilin cok dar bir kesimi Bizanslilarin elinde bulunmaktaydi. Danisment Ahmet Gazi devrinde, kumandanlarindan Sevu Bey, Samsun'dan Tirebolu yakinlarina kadar, ahil boyunu isgal etmis, bilahare bu bolgenin bir kismini terk etmis olmasina ragmen, Turk boylarinin yer yer sahil boyunda hakimiyet kurmaya muvaffak olduklari gorulecektir. Fatsa bolgesi 14. Y.y. da Ordu topraklarinin bir kismina hakim bulunan Haci Emir Beyliginin idaresinde idi, bir daha da Turk'lerin elinden cikmamistir. 13-14-15. y.y. da Fatsa kasabasi, Trabzon, Sinop ve Samsun'dan sonra en onemli bir piyasaya sahip liman durumundaydi. Anadolu ile ticaretini daha ziyade Karadeniz saaahillerinden yapmakta olan Cenevizliler, Suriye kervanlari vasitasi ile Sivas'a kadar gelen dogunun ticari esyasini, Fatsa'da toplamaktaydilar. Fatsa'da buyuk depolar kumuslardi. Osmanlilar devrinde bu hakimiyet Unye Kasabasina gecmis, Fatsa agir agir eski onemini kaybetmeye baslamistir. 16.y.y. da Fatsa'nin "Satilmis Nahiyesi" adiyla anildigi gorulmekteydi. Fakat bu isim kisa bir sure sonra terkedilerek, yine Fatsa adiyla anilmaya baslamistir. Fatsa (1292-1876) yillarinda kaza merkezi olmustur. Bu tarihlerde ufak bir kasaba huviyetini tasiyan Fatsa, 93 muhacirlerinin de gelmesi ile gelismeye baslamistir. Fatsa (1337-1921) yilinda Samsun sancagindan ayrilarak, ordu livasina baglanmistir. 17.y.y. yasayan umlu seyyahimiz Evliya Celebi meshur seyahatnamesine:"Fatsa'nin Canik Sancagina bagli,deniz kenarinda 300 evli, bir hanli, bir hamamli, kucuk carsili, baglik ve bahcelik bir kasaba oldugunu" yazmaktadir. Elimizdeki bilgilere gore Belediye'si 1883'te kurulan Fatsa'nin, imar plani 1948'de yapilmistir.
Orduyu Anlat Bana
Ben Ordu'yu anlatirken butun siirler susar Elvan elvan bir sis alir basimi Tenim yagmur olur gokyuzunde Ruhum cocuklasir ninni ninni Dalgalanir bu masal denizinde. Pestamalin moru kiskanir diye Ben Ordu'yu anlatirken soyleyemem Bin bir tonda o yemyesil kusagi incir dalinda, yosun kuytuda Emine kiz gozlerinde soyler Oysa yedi ton yesil kokar Ordu sokaklari.
PERSEMBENIN DUZLERI Persembenin duzleri
Biraz edasi vardi Derenin kiyisinda |
|
|
|
|
||
FATSA'DA YAPILAN EL SANATLARI
1-KOLAN:Egircek (kirman) dedigimiz aletle ve bukulmus zevke gore secilen renkli yun iple yapilir.
2-IGNE DANTELI:Pazarlamaya acik oldugu icin ekonomiye katkisi buyuk olan bir el sanatidir. Piyasada bulunan pamuk ipliklerle yapilir.
3-MAKINE NAKISI:Elimizde bulunan makinelerle yapilan nakistir.
4-TIG DANTELI:Cok eski bir mahalli el sanatidir. Siparis atolyesi olsa ekonomiye katkisi cok olacaktir.
5-KANAVA (KANAVICE):Bir hesap isi olarak, eskiden beri yapilan el sanatidir.
6-CORAP:Tabii yunden yapilir. Kirman ile kivrilan yunler, 5 sisle orulur. Simdi orlonla yapilanlari da vardir. Turistik esya olarak pazarlamasi yapilmaktadir.
7-CAPUT KILIM:Mahalli tezgahlarda orulen parcalarin, ip haline getirilmesiyle yapilir.
8-HALI:Turk el sanatinin en onemlilerinden birisi olan halicilik hakkinda "Ekonomi" bolumunde gerekli bilgi verilmistir.
9-PESKIR:Eskiden beri yapilan bir el sanatimizdir. Uzeri sim ve tel kirma ile islenirdi. Simdi ise makinelerde yapilmaktadir.
10-KILIM:Yoruklerin yapmis olduklari bir doseme ortusudur. Yun ipliklerle yapilir ve turistik esya olarak pazarlanir.
11-GOCEK-HEY-SEPET:Findik cubuklarindan yapilan bir tasima aletidir. Yalniz genc iskin dedigimiz
cubuklardan yapilir. Cubuklarin dis kabuklari soyulur. Kucugune "gidik", sapsiz olana "sele", findik tasimada
kullanilan keskin tabanli olana "hey", heyin buyugune "gazal heyi", kucuk tipine de "gocek" denir.
12-IGNE OYASI:Piyasada bulunan ibrisim ipliklerle yapilmaktadir. İpek kreo dedigimiz bas ortulerinin kenarlarina dikilir.
KERESTE ISLETMECILIGI:
Merkez ilce ve koylerinde agac isleri icin, ladin, kizilagac (yaykin), gurgen ve en cok da kestane agaci keresteleri kullanilir.
Marangozluk ve mobilya isleri, cevre ilcelere gorte daha ileriye gitmis ve asagi yukari buyuk sehirler seviyesine ulasmistir. Cogu koylerde bile hizar ve yanisira marangoz atolyelerine rastlanmaktadir. Fatsa ilce merkezinde, otuz civarinda mobilya atolyesi bulunmaktadir.
Koy evleri genellikle mahalli adiyls "kaltakoz dolma" denilen duvar iskeletini birbirine gecmeli agaclarin olusturdugu
ve aralari tuglayla orulmus ahsap sistamine gore yapilmistir. Binalarin bu ozelligi hem depreme karsi
dayanikliligi artirir,hemde serin ve rutubetli bolgede kolayligi saglar.
Amac evler cogunlukla alt ve ust olmak uzere iki kisimdan meydana gelir. Alt kisim hayvan barinagi (ahir) olarak,
ust kisim ise ev olarak kullanilir.
Evlerin dis kapilari bir veya iki parcadir. İki parcali kapiya "kanatli" veya "gonek" kapi adi verilir.
Bu tip kapi genellikle buyuk evlerde olur. Kapi uzerinde hem kapi kolu hemde kapi zili olarak kullanilan halka seklinde
demirden yapilmis "kapi tokmagi" bulunur.
Koy evlerinin ic taban duvar ve tavani doselidir. Duvar dosemelerine ise "lambir" denir. Oda duvarlarinda samdan ve
lambalarin bulundugu ahsap lambaliklar bulunur.
Yatak odasinda "yukluk" denilen yatak, yorgan konulan uzeri islenmis agac dolap ve hemen yaninda "camasirlik" denilen
elbise dolabi bulunur.
Mutfak duvarinda "terek" adi verilen mutfak esyalarinin dizildigi raf, bitisiginde ekmek dolabi bulunur. Mahalli yemek
olan "yufka boregi" nin hazirlanmasinda kullanilan, ustu yuvarlak altinda yatak kesitli paralel tutturulmus iki tahta ayakta
olusan "Seben" hayli enteresandir.
Tereyagini sudan ayirmak icin de kullanilan ici torba tasinin ici gibi oyulmus "tirki" denilen tahta bir kap vardir.
Ahirlarda hayvanlara yal hazirlamak ve yem vermek icin kullanilan ayak yuksekligi hayvanlarin boyunlarina gore ayarlanmis
"behni" denilen bir veya birkac hayvan yemligi bulunur.
Koy evlerinin on bahcesinde "safaklik" asma veya "cardan onu" denilen oturma yerine rastlamek mumkundur.
Evlerinin yaninda yagisli ve kapali havalarda findik harmanlamaya kurutmaya ve depolamaya yarayan bir oda
buyuklugunde dort direk uzerine kurulmus "seren" adi verilen taht kulubeler bulunur. Bu Kulubeler’in ust kismi kis
mevsiminde hayvanlari beslemek icin toplanmis olan otlar icin depo olarak kullanilir. Boylece ot yigininin camur ve
sudan uzak tutularak curumemesi saglanir. Serenler, silindir ve sepet orme sistemine gore findik cubuklarindan da yapilir.
TAS ISLETMECILIGI:
DIBEK:Tastan ve agactan yapilir. Tas dibek islemeye musait yani icinde ham kismi olmayan tas secilerek cekic ve tarakla
oyularak meydana getirilir.
Dibekte misir ve keskeklik bugday dovulur. Dovmede kullanilan tokmak, agactan olusur. Ust tas alt tasin birbiri uzerine
oturtulur. Ust tasin ortasindaki delikten tahillar avucla doldurulur. Ust tasin kenarindaki sap kismindan tutularak cevrilir.
Tahillar iki tasin arasinda dovulur. Misir corbaligi ve bulgur da dovulur.
